ANA SAYFA
     ŞİİRLERİM-1-
     ŞİİRLERİM-2-
     ŞİİRLERİM-3-
     ŞİİRLERİM-4-
     ŞİİRLERİM-5-
     ŞİİRLERİM-6-
     şiirlerim-7-
     ŞİİRLERİM-8-
     ŞİİRLERİM-9-
     ŞİİRLERİM-10-
     SANATÇI RESİMLERİ
     RESİMLERİM
     dene
     SAĞLIK
     Ziyaretçi defteri
     KALPLERE DOKUNUN
     GALERİ
     BEDENİNİZE DOKUNUN
     CİLT BAKIMI
     CİNSEL YAŞAM
     PUUZLE OYUNU
     YEMEK ÖLÇÜLERİ
     KALORİ CETVELİ
     TATLI TARİFLERİ
     ASTROLOJİ
     MAKYAJ HİLELERİ
     AŞK ÖLÇER
     KADINLARA ÖZEL
     E.K. PÜF NOKTALARI
     AŞK'A DAİR SÖZLER
     AŞK
     AŞK MEKTUBU YAZDIR
     GÜZEL SÖZLER
     AŞK NEDİR
     ÇİÇEKLERİN DİLİ
     BEBEK İSTİYORUM
     MAKYAJ
     AŞK MESAJLARI
     FORUM
     SAÇ BAKIMI
     İletişim
     KLİP DÜNYASI
     v
     AŞK VE EVLİLİK
     CİNSEL SAĞLIK
     AĞIZ KOKUSU
     GÜZEL GÖĞÜSLER İÇİN
     KADIN ÇEŞİTLERİ
     ERKEK DUASI
     SEKSİ GÖRÜNÜN
     KİRPİKTE SON MODA
     CİLT BAKIMI MASKE
     SİZ HANGİ MEYVESİNİZ
     Yeni sayfanın başlığı
     SAĞLIK HABERLERİ
     ÜNLÜ RESİM
     FIKRA
     NE İÇİNCE SARHOŞ OLUYORSUN
     YUMURTALIK KİSTLERİ
     KADINLARIN YAŞ DÖNEMİ
     JİNEKOLOJİK ENFEKSİYONLAR
     KADIN HATALIKLARI
     BACAK BAKIMI AĞDA
     7
     8
     9
     10
     12
     14
     gif
     KIZ GİFLERİ
     1
     KURABİYE TARİFLRİ
     ÇORBALAR
     menü-1-
     menü-2-
     menü-3-
     ET YEMEKLERİ
     SEBZE YEMEKLERİ
     deneme
     deneme-2
     resim-upl
     denmem-4
     calısma
     şiir
     makyaj2




şiirburda - KADINLARA ÖZEL
    bayan

Anne sütünü arttırma

Anne Sütünü arttırmak ve yeniden başlamak

Annenin hasta olup emzirmeyi kesmesi, bebeğin hasta olması, bebeğin yapay beslenmeye geçiş yapması gibi nedenlerle annenin sütü azalmış ise arttırmaya ihtiyac vardır, tekrar başlamak isteyebilir. Emzirmeye tekrar başlama durumuna Relaktasyon (tekrar emzirme) denir. Bundan sonra anne bebeğini çok dikkat etmeli, bol Sıvı almalı her şeyden önce emzirmeyi çok istemelidir. Ancak bu koşulda sütünü yeniden başlatabilir. Memeyi yeni bırakmış bebeğin yeniden emzirilmesi uzun zaman önce meme emmeye başlamasından birkaç Gün sonra annenin sütünde düzenli artış görülecektir. 

Kadınlar vücut hijyenini nasıl yapmalı?

Cinsel organlar kadının temizlik açısından en hassas bölgelerinden biridir.

Bu bölgede idrar yollarının olması, büyük tuvaletin bu bölgeden yapılması, vajinanın dışarıya açık bir organ olarak mikroplara açık olması gibi nedenlerle bölgenin devamlı temiz kalması özellikle kadınların dikkat etmesi gereken bir konudur. Jinemed Sağlık Merkezleri Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Teksen Çamlıbel, Mynet okurları için yazdı.

Her anne çocuğunu küçük yaşlardan itibaren cinsel bölgenin temizliği üzerinde eğitim vermesini ister. Özellikle çocuklar annenin yanından ayrılıp da okula gittikleri zaman orada geçirdikleri Saatler içinde tuvalet ihtiyaçları olduğunda kendi cinsel bölgelerine nasıl dikkat edecekleri annesi ve öğretmenleri tarafından mutlaka bilgilendirilmeleri gerekmektedir.

Genç kızların adet olma yaşı geldiğinde yine anneleriyle iletişim halinde olmaları gerekmektedir. Bu özel durumda genital (cinsel) bölgenin nasıl temiz tutulacağı ped kullanımı vs. gibi konularda doğru bilgilendirilmesi gereklidir.

Ülkemizde ne yazık ki, okullarda konuyla ilgili eğitim yeterli verilememekte ve kız çocuklarının anneyle de bu konudaki iletişimleri iyi olmazsa bilgileri kendi arkadaşlarından, çevreden yanlış olarak alabilmektedir.

Cinsel hayat başladıktan sonra daha farklı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Cinsellikle birlikte vajinal mikroplanma başlamakta ve cinsel yollarla geçen hastalıklar, ilişki öncesi ve sonrasındaki bölgenin temizliği ile ilgili prensipler, daha sonra oluşabilecek gebelik sırasındaki sorunlar gündeme gelmektedir.

Kadınlarda vajinal bölge temizliği yıllara göre farklı boyutlarda ele alınması gereken ciddi bir sorundur. Kadınlarında bunu bu şekilde algılayıp konuya kendi sağlıkları için ciddiye almaları gerekmektedir.

1-Adet öncesi kız çocuklarında hijyen
Kız çocukları okula gittikleri, anneden koptukları zaman kendi cinsel bölgelerinin temizliğini yapamayabilir. Bu yüzden kız çocuklarına o bölgeyi yukarıdan aşağıya doğru
Su ile temizlemek gerektiği, hiçbir zaman makattan bölgesinden öne doğru temizlik yapılmamasının önemi anlatılmalıdır. Büyük tuvaletten sonra da yine makat bölgesinin temizlenerek ve oradaki temizleyen kâğıdın vajina ve idrar yapılan yere doğru değil arkaya doğru olması gerektiği söylenmelidir. Çünkü büyük tuvaletle ortaya çıkan ciddi miktardaki mikroplar anüs çevresine yerleşebilir, oradan da rahatlıkla temizlik arkadan öne doğru yapılırsa vajinaya girebilir ve orada ciddi enfeksiyona yol açabilir. Özellikle eczanelerde kullanılan ilaçlı mendiller kullanılmasında büyük fayda vardır. Aynı zamanda idrar yolu iltihabı ihtimali de mevcuttur. Yine çocuklara bölgenin yıkandıktan sonra mutlaka kurutulması gerektiği de anlatılmalıdır.

2-Adet döneminden sonra ki genital bölge hijyeni.
Adet döneminde henüz cinsel ilişkiye başlamamış kişilerde günümüzde kullanılan hijyenik bağlar yani pedler revaçtadır. Pedlerin kanama miktarına göre
Günde 2 ile 8 adet kadar kullanılabilir. Pedlere karşı Alerji ve tahriş olabilmekte ve dış dudaklarda ciddi kızarıklıklar, kaşıntılar olabilmektedir. Böyle durumlarda kız çocukları olayın pedden dolayı olduğunu düşünmeli ve konuyla ilgili bir hekime danışmalıdır. Mümkünse de alerji yapan markayı değiştirmelidirler.

Pedler bölgede, adet esnasında uzun süre kaldığı için havalanmayı güçleştirir ve tahrişlere yol açabilir. Bu yüzden pedler sıklıkla değiştirilmelidir. Dış dudakların her değiştirmede su ile yıkanıp kurutulmasında fayda vardır.

Cinsel ilişkiye henüz girmemiş kız çocuklarında okul öncesi çağdakiler de dâhil bazen vajinadan akıntılar gelebilir. Bunlar genellikle hormonal akıntılar olup, bir tehlike teşkil etmemektedir. Özellikle cinsel hayata başlamamış çocuklarda vajinal enfeksiyon olmadığı için bu akıntıyı iltihapla karıştırmamak gerekir. Bu çocuklarda yalnız yoğun Antibiyotik kullanımı ve o bölgenin Sıcak ve havasız kalması durumunda mantar iltihabı olabilir. Bunu bir doktor teşhis edip, tedavisini verebilir. Yine çok küçük çocuklarda kendi cinsel organlarıyla oynama ve o bölgeye bir şeyler sokma gibi eğilimler mevcuttur ve bu durumlarda da bazen akıntı olduğu zaman vajinanın içine yabancı cisim sokulup, sokulmadığının araştırılması faydalı olacaktır. Çok küçük çocuklardaki akıntılarda bazen cinsel istismara uğrayıp, uğramadığı da araştırılmalıdır.

3-Cinsel hayat sonrası cinsel bölge hijyeni.
Cinselliğin başlamasıyla birlikte vajina değişik mikroplarla tanışır ve bunların bir kısmı vajinada yerleşerek iltihaplanma yapar. Dolayısıyla cinsel hayatta ilk önerdiğimiz şey cinsel hastalıklardan korunmadır. Bu konuda kişi tanımadığı erkeklerle bir arada olursa mutlaka prezervatif kullanılmalıdır. Prezervatif her şeyi korumamakla birlikte çok önemli bir cinsel hastalıkla mücadele yöntemidir.

Bunun dışında cinsel ilişki esnasında çok fazla kokulu tahriş yapan jeller, kremler kullanılmamalıdır. Vajinada bir kayganlık gerekiyorsa bunun piyasada mevcut antialerjik jellerle yapılması daha faydalıdır. Cinsel ilişki sonrasında da çok sıcak ve terli olabileceği için su ve sabun içermeyen temizlik ürünleri ile yıkanmalı ve daha sonra havlu veya saç kurutucusuyla bölge etkin bir şekilde kurutulmalıdır.

Kadınlarda cinsel bölge çok kıvrımlı olduğu için kıvrımlar arasında rahatlıkla cilt döküntüleri ter birikintileri kalabilir. Bunlar zamanla kokuya ve tahrişe yol açabilir. Vajinal bölgenin en iyi temizlenme yöntemi bildiğimiz musluk Suyu ve çok kokulu ilaçlı olmayan basit sabunlarla yıkamak sonra durulamak ve çok iyi kurulamaktır.

Adet gören kadınlarda pedler genellikle tahriş ve rahatsızlık verirse tamponlar da kullanılabilir. Tamponların yabancı Maddeli olmayanlarına dikkat etmek lazımdır. Tamponlar 4 Saatten çok tutulmamalıdır. Çünkü çok ciddi enfeksiyona yol açabilirler. Ama 4 Saat kuralına uyulduğu takdirde kullanılmasında sakınca yoktur. Tamponlar geceden vajinaya konulup, sabaha kadar vajinada kalmamalıdır. Gece tercihen pedler kullanılmalıdır.

Bazı kadınlarda görülen vajinanın içini devamlı olarak yıkama hastalığı vajinaya zararlıdır. Çünkü vajinanın içinde vajinayı koruyan çok özel bakteriler vardır. Bunların devamlı su ile yok edilmesi durumunda bazen bu yüzden vajina kendini koruyamaz ve daha sık iltihaplanabilir. Vajina içi temizliği çok özel durumlarda doktor tavsiyesi ile yapılmalıdır.

Genital bölgedeki tüyler normalde ağda ile giderilmektedir. Fakat bazı bünyelerde ağda ve jilet kullanılması ciltteki staphylococcus mikrobunun kıl köklerine girmesine yol açarak ciddi kıl kökü iltihapları, Apseler yapmakta ve bu da bazen küçük cerrahi müdahalelere yol açmakta ve o bölgenin görüntüsünü bozmaktadır. Dolayısıyla bu tarz sorunu olanlar hemen bir kadın-doğum uzmanına başvurmalı ve tercihen ağda ve jilet kullanımını keserek sadece makas kullanmayı tercih etmelidirler. Alafranga tuvaletlerde tuvalet kapağı mutlaka tuvalet kâğıdıyla silinmeli, temizlenmeli ve sonra oturulmalıdır. Ne var ki, tuvalet kapağında kadının cildine veya vajinasına bir mikrop girmemektedir. Yine de kapağın temizlenmesi gereklidir.

4-Havuz ve sonrası hijyen
Özellikle havuz ve deniz sonrası vajinal mantar iltihabı sıklıkla görülür. Bunun nedeni vajinada gerçekten olan fakat uykuda olan mantar mikrobunun bir enfeksiyon haline dönüşmesidir. Çoğu kez de gebelik ve antibiyotik kullanımı gibi nedenlerle ortaya çıkan bu durum, tedaviye çabuk yanıt verir. Ancak kronik vajinal mantar enfeksiyonu hem cinsel hem de psikolojik sorunlara yol açar. Vajinal mantar enfeksiyonlarına yol açan mikroorganizmalardan en sık görüleni ‘Candida Albikans' adı verilen bir maya hücresidir.

Vajinal mantar, erkek semeninde üretilmediği için cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul edilemez. Ancak yapılan araştırmalarda eşlerin benzer tipte mantar hücresi taşıdıkları saptandığı için pek çok hekim, tedavide, eş tedavisini de uygun görmekte.

Mantar enfeksiyonu iç dudaklarda şişme, vajinadan gelen beyaz bir akıntı, akıntı özellikle küçük beyaz parçalar şeklinde (süt kesiği şeklinde) olmasıdır ki kendisinde mantar iltihabı olanlar birkaç kez geçirdikten sonra kendi teşhislerini kendileri koyabilmektedir. Mantar mikrobu akıntı, kişide yoğun bir kaşıntı, tahriş, yanma, sızı, ilişkide güçlük ve bazen idrara dahi çıkmakta zorluk yaratabilir.

Vajinal mantar belirtileri
Kaşıntı ve hassasiyet
Beyaz peynirimsi vajinal akıntı
İdrar yaparken yanma
Neler vajinal mantara yol açabilir?
Vajinal duş, sprey gibi kimyasal maddeler içeren ürünlerin kullanılması,
Fazla kilolu olmak,
Şeker hastalığı,
Uzun süre antibiyotik kullanmak,
Dikkat edilmesi gereken kurallar
Ortak kullanıma açık tuvaletlerde dikkatli olmak,
İç çamaşır ve havlu gibi özel
eşyaları başkalarıyla paylaşmamak
Temiz olduğundan emin olunmayan havuzlara girmemek.

Vajinal mantarın sonuçları
Vajinal mantar enfeksiyonları spermin yumurtaya doğru taşınmasını engeller.

Vajinal ortamı değiştirerek spermin Canlı kalma süresini kısaltır.

Mantar enfeksiyonları erkeklerde de görülebilir ve kaşıntı, akıntı gibi yakınmalara yol açar.

Cinsel bölgenin temiz tutulmasının Altın kuralları şöyledir:

Vajinanın içi sürekli temizlenmemelidir.

Bacak arasındaki ve dudakları da içeren kısım daima kuru ve temiz olmalıdır.

Temizlikte değişik kokulu sabunlar, kremler vs. kullanmamalı, normal su gerekirse sabun içermeyen temizlik ürünleri tercih edilmeli sonra bölge çok iyi kurutulmalıdır. Çok iyi kurutamayanlar saç kurutucusu ile bölgenin kurutulması özellikle tavsiye edilir.

Dıştan kullanılan pedler alerji ve tahriş yaparsa hemen markası değiştirilmeli ve doktor tarafından da tavsiye edilirse bazen ped kullanılmayıp, tampona geçilmelidir.

Yaz aylarında özellikle deniz ve havuzdan çıktıktan sonra duş alınmalı, Tuzlu veya havuz suyu o bölgeden uzaklaştırılmalı sonra çok iyi kurutularak kuru mayo ile güneşlenilmelidir.

Su ve sabun içermeyen temizlik ürünleri dışında yine de o bölgenin doğal olarak yaratmış olabileceği kokudan rahatsız olanlar için ülkemize de yeni gelmiş olan vajinanın dıştan temiz kokmasını sağlayan bazı ıslak mendiller ve deodorant parfümler kullanılabilir. Bunları kullanırken maddelere karşı alerji olmadığından emin olunmalı ve gerekirse bir doktora danışılmalıdır. 

    bayan

Makyaj Hileleri

Gözleriniz birbirine çok yakınsa ya da kırışıklıklarınızın son zamanlarda arttığını düşünüyorsanız, harekete geçmenin zamanı geldi demektir. Bütün bu ufak kusurları biraz makyajla kapatmaya ne dersiniz?

Kırışıklıkları gizleyin
Cilt tonunuzdan 1-1,5 ton açık bir kapatıcıyı kırışıklık boyunca sürün. Kapatıcıyı parmağınızla veya bir fırçayla yayıp teninize yedirin. Fondöteninizi
ve pudranızı uygulayın.

Burnunuz genişse
Burnunuzun üzerine (burun kemiğiniz boyunca) daha açık tonda; burun kanatlarınıza ise daha koyu tonda fondöten sürün. Parmağınızla fondöteni iyice yayın ve 2 ton arasındaki sınırları yedirip yok edin, mat bir pudrayla pudralanın.

Birbirine yakın gözler
Açık tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise koyu tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin.

Birbirinden uzak gözler...
Koyu tonda bir farı gözün iç köşesinden ortasına dek sürün. Ortadan dış köşeye kadar ise açık tonda bir far uygulayın. Sınırları yok etmek için iki rengi birbirine iyice yedirin. Gözlerinizin güzelliğinin ön plana çıktığını göreceksiniz 

Güzel kalmanın sırları

Güzel kalmanın sırları

Kozmetik ürünler kullanmak, bakımlı olmak ya da görünüşe önem göstermek güzel olmak için yeterli değil.

1 Temmuz 2004 â?? Güzellik büyük ölçüde sağlığa bağlıdır ve ancak bütün ihtiyaçları karşılanmış, zararlı etkenlerden uzak tutulmuş bir beden güzel görünebilir.

İşte kalıcı güzellik için yapılması ve yapılmaması gerekenler:
sigara İçmeyin
Sağlık açısından sigara kullanmamak için binlerce neden bulunuyor. Bununla birlikte sigaranın güzelliği nasıl etkilediği sorusuna yanıt şöyle: Kılcal damarlardaki dolaşımı olumsuz etkilediğinden cildi cansızlaştırır, soluk bir görünüme neden olur. Aynı şekilde saçlar da cansızlaşır. Sigara ayrıca, ciltte erken yaşlılık belirtilerini ortaya çıkarır, özellikle de ağız çevresinde belirgin kırışıklılar oluşmasına yol açabilir.
Alkol kullanımını sınırlandırın
Alkol belli bir miktarın üzerinde alındığında organlara
zarar verir, ayrıca ciltte lekelenmeler, sivilce ve renk bozukluğu meydane getirebilir.
Sağlıklı ve Dengeli Beslenin Vücut için gereken vitaminleri, antitoksidanları ve mineralleri karşılamak için taze meyve ve sebze tüketmeye önem verin.
Düzenli Olarak Egzersiz Yapın
Egzersiz, vücudun formunun korunması için bir olmazsa olmazdır, egzersizle kendinizi daha iyi hissedersiniz.Bunun yanısıra, vücuttan toksinlerin atılmasını sağladığı için cilde sağlık ve parlaklık kazandırır.
Güneşten Korunun Ultraviyole A ışınları ileri dönemde kansere neden olmanın yanısıra cildin incelmesine ve erken yaşlanmasına yol açar. Bronz bir ten için güneşin en zararsız olduğu saatlerde yani sabah erken saatlerde ve akşamüzerleri güneşlenebilirsiniz, tabi ki korucu kremleri sürdükten sonra.
Yeteri Kadar Uyuyun Vücudun dinlenmesi ve kendini yenilemesi için uykuya ihtiyacı vardır. Her bünyenin ihtiyaç duyduğu uyku
Saati farklı olduğu gibi bu süre yetişkinlerde 8 ya da 6 saattir. Ayrıca vücudun biyolojik saatine uyum göstermek için uyku ihtiyacının geceleri giderilmesi gerekir. Gündüz uykusu gece uykusu kadar etkili değildir.
stresle Başetmenin Yollarını Bulun
Psikolojik bir konu olan stres, fiziksel etkileri olan bir sorundur. Özellikle bir çok cilt hastalığının temel nedeninin stres olduğu bilinmektedir.
Dişlerinize Özen Gösterin
Günde üç kere fırçalamanın ve bir kere diş ipi kullanmanın yanısıra diş hekiminizden altı Ayda bir randevu almayı ihmal etmemelisiniz.

Doğacak Bebeğin Cinsiyetini Belirlemek Mümkün

Zaman içerisinde yüksek teknolojilerin gelişmesiyle doğacak bebeğin cinsiyetini doğmadan önce saptamak amacıyla değişik tekniklerin geliştirildiği belirtildi.

Antik Çin, Mısır ve Yunan uygarlıklarından beri insanoğlu doğacak bebeğinin cinsiyetini doğmadan önce saptayacak ve istediği cinsiyette bebek sahibi olmasını sağlayacak formüllerin peşinde koştuğunu aktaran uzmanlar, bu konuda sayısız hurafe, halk öyküsü ve sihirli önerilerin ortaya atıldığını belirtiyor. Günümüzde bile bazı konu uzmanlarının çiftlere istedikleri cinsiyette çocuk sahibi olabilmeleri için yüzde 100 garantili öğütler vermeye devam ettiklerini ifade eden uzmanlar, "Maalesef sadece bizim toplumumuzda değil en gelişmiş toplumlarda bile bu tür hokkabazlar rağbet görmektedir. Erkek bebek için Y kromozomu taşıyan, kız bebek için ise X kromozomuna sahip spermin yumurtayı döllemesinin gerektiği bir asırdan beri biliniyor. 1970'lerde Y kromozomu taşıyan spermlerin X'lerden ayrılabileceğinin keşfi ile isteyene istediği çocuğu vermenin bilimsel ve gerçekçi yolu açılmıştır. zaman içerisinde yüksek teknolojiler geliştikçe X ve Y spermlerinin özellikleri daha iyi anlaşılmış ve bunları ayırmak için değişik teknikler gelişmiştir" bilgisini verdi.

1998 yılında Virginia' da yapılan bir çalışma sonucunda, spermlerin ayrılmasında yeni bir tekniğin dünyaya duyurulduğunu belirten uzmanlar, bu tekniğin X ve Y spermlerin içerdikleri DNA oranlarına göre, Y spermlerinin daha küçük ve hafif olmasına ve hareket hızlarına dayandırıyorlar. Bu yöntemle erkeğin ejekulatı (menisi) filtre edildiğinin ve daha sonra Basınç altında çok ince ve çok uzun bir tüpe verildiğini açıklayan uzmanlar, olayın tekniğini şöyle özetliyor: "Spermlerin neredeyse tek tek boruda ilerlemeleri sağlanıyor. Tüpün diğer ucu ikiye ayrılıyor ve birtakım teknikler ile X ve Y içeren spermler ayrılıyor. Bu sistemin başarı oranı X yani kız için yüzde 85 iken erkek yani Y içinse yüzde 65 olarak bulunmuştur".

CİNSİYET TAYİNİ VAR OLAN DENGEYİ BOZABİLİR
Teknoloji gerektirmeyen ve kişilerin kendilerinin uygulayabileceği bir yönteminde
Altını çizen uzmanlar, "1989 yılında tanımlanan bu sistemde de Y spermlerinin daha küçük ve hızlı olduğu varsayımından yola çıkılmakta ve ilişki zamanlaması ile istenilen cinsiyette bebek sahibi olmak için öneriler verilmektedir. Buna göre erkek bebek isteyen çiftler öncelikle yumurtlama anını saptamak için piyasada satılan kitleri Günde 2 defa kullanmalı, testteki renk değişimine göre ovülasyonun 24 Saat içinde olacağı saptandıktan sonra tek bir sefer ilişkde bulunmalı, bu ilişki renk değişiminden sonraki 24 saat içinde olmalı ve derin penetrasyonu sağlayacak pozisyonlar tercih edilmelidir. Bu sayede hızlı yüzen Y spermleri daha çabuk tüplere varabilecektir. kadının erkeğin boşalmasından önce orgazm olması da şansı arttıracaktır. Kadının orgazmı vajendeki pH dengesini Alkali yönde değiştirerek sperm ile serviks salgılarının temasını güçlendirecektir. Ek olarak ilişkiden 1 saat önce kafein içeren içeceklerin alınması spermlerin hızını arttıracaktır. İlişkiden önce 3-4 Gün süre ile erkeğin boşalmaması şarttır. Bu sayede erkeğin sperm sayısı yükselecektir. Kız isteyenler için de bunun tam tersini yapmak gerekmektedir. Ovülasyonkitine gerek yoktur ve adet kanaması sona erdikten sonra sık cinsel ilişkide bulunmak yeterlidir" şeklinde kaydetti.

Ancak son zamanlarda yapılan çalışmaların, bu yöntemin normal olasılıklardan daha yüksek başarılar vermediğinin altını çizen uzmanlar, "İstenilen cinste bebek sahibi olmanın en garantili yolu embryo seçimidir. Tüp bebek uygulamalarında embriyo birkaç hücreli hale geldiğinde hücrelerden biri alınarak Y kormozomu bakılır ve eğer istenilen cinsiyette ise rahime yerleştirilir. Bu yöntemin başarı şansı yüzde 100'dür. Cinsiyet tayininin en önemli engelleyicisi işin etik yönüdür. Herhangi bir sebep olmadan çiftlere istedikleri cinsiyette bebek sahbi olmaları konusunda yardımcı olmak var olan hassas dengeyi bozacaktır. Değişik toplumlarda farklı istekler olmasına rağmen özellikle ülkemizde erkek çocuğa olan merak geri dönüşü mümkün olmayan zararlar doğurabilir. Bu yöntemler sadece belirli hastalıkların varlığında kullanılmalıdır. Örneğin X-e bağlı geçiş gösteren kromozom bozukluğu olan çiftlerden doğacak kız bebekler yüzde 100 hasta olacağından bu tür çiftlerde yoğun çocuk isteği var ise değişik yöntemler ile kız bebek sahibi olmaları engellenebilir" ifadesini kullandı. 

Sofranızdaki yiyeceklerden güzelleşmek için de yararlanabilirsiniz. Pürüzsüz bir cilt, parlayan saçlar, kırılmayan tırnaklar için neler yapmanız gerektiğine bir göz atın.

Sağlıklı saçlar için yumurta, ışıltılı bir cilt için domates... Bazı yiyeceklerin sizi güzelleştiren etkileri olduğunu unutmayın. www.bebek.com sitesindeki habere göre sağlıklı besinlerle daha güzel olmanız mümkün...

Keskin gözler
A vitamini
ve E vitamininin, özellikle de hücrelerin yaşlanma sürecinden sorumlu serbest radikallere karşı olan etkileri göz önüne alındığında, beslenmede eksik olmaları düşünülemez. A ve E vitaminleri, cildin uzun süre taze ve genç kalmasını sağlamanın yanı sıra, görme ve göz sağlığı için de değerlidirler. Bugüne kadar özellikle E vitamininin görme fonksiyonu üzerine etkisi bilinmezken, son araştırmalar katarakt hastalığı üzerinde iyileştirici özelliğinin olduğunu göstermektedir.

Yumurta, süt, Tahıl ürünleri, balık, yağlar ve sebzeler... Cildin, saçların, tırnakların sağlığı ve estetik görünümü için ideal olan beslenme; kalsiyum, magnezyum, demir, B vitaminleri, esansiyel yağ asitleri ve aminoasitler içermelidir.

A ve E vitaminleri de cildi korumak için gereklidir. Kırılgan tırnaklar, yıpranmış ve soluk saçlar, genellikle kalori ve Protein açısından yetersiz, sıkı bir diyet yapılmasından ya da eksik beslenmeden kaynaklanır.

Dişler için
Temiz ve parlayan dişler, güzel bir gülümseme için
yemek esnasında şekersiz beslenmek dışında, bol miktarda florlu (çay, sardalya, ayçiçek yağı, tahıl ürünleri, yumurta, süt), kalsiyumlu, fosforlu ve selenyumlu besinler tüketmenizde yarar var.

Bacaklara ne yapmalı?
Lİmon, C vitamini kaynakları ve diğer etkili antioksidanlar... Mercimek, çok hafif ve biyolojik değeri yüksek protein yüklü bir besin olmasının yanı sıra, gerçek bir demir, kalsiyum ve fosfor kaynağıdır.

C vitamini kaynakları
Güzelliğinizin ihtiyacı olan C vitaminini beslenmenizde turunçgillere yer vererek elde edebilirsiniz. Ayrıca
Günde 1-2 porsiyon biber (kırmızı biber C vitamini açısından çok daha zengindir), taze ıspanak, lahana, brokoli, marul, hindiba, roka, patates, kivi, çilek ve papaya gibi tropikal meyveler de, gerçek birer C vitamini kaynağıdır. Çinko, özellikle ayçiçeği ve kabak çekirdeklerinde bulunur. İstiridye, kuzu eti, peynir, sardalya, istakoz, ciğer, kepek, Buğday ve soğan da son derece önemli birer çinko kaynağıdır. 

Kilolu veya değil, kadınların yüzde 99'u, 30 yaşına gelinceye kadar selülit sorunuyla karşılaşıyor. Eğer annenizde selülit varsa, büyük ihtimalle sıradaki sizsiniz. Yoksa selülitle başı dertte olanlardan biri misiniz? Yaz gelmeden cildinizdeki pütürlü görünümü yok etmek istiyorsanız, anti-selülit beslenme planı uygulamalısınız.

Selülit, derinin alt tabakasında, yağ dokusunun hemen çevresinde oluşan ve derinin üst bölümünde pütür pütür görüntü bırakan bir hastalık. Temel olarak, aslında vücudun diğer yerlerinde bulunan yağlardan bir farkı yok. Pütürlü bir görünüm vermesinin sebebi ise, kişinin derisinin esnekliği ve kalınlığıdır. Kaba etleriniz, yüzünüzden çok daha fazla yağ barındırır ve yağlar, deriyi kaslara bağlayan liflerin arasında birikerek bu pütürlü görünümü oluşturur. Diğer bir faktör ise yaştır. Yaşlandıkça derinin esnekliği azaldığı için, bu etki daha fazla olur.

Selülit hakkında en sık akla gelen sorulardan biri, neden kadınlarda görüldüğüdür. Erkeklerde, deri altındaki bağlayıcı liflerin düzeni daha farklıdır. Kadınlarda deriye tutunan lifler yağ tabakasını dikey keserek, küçük yağ kesecikleri oluşturur. Erkeklerde ise bu yapı yataydır. Ayrıca, Hormonların da belirleyici bir rolü vardır. Hormonlar, kadınlarda kalça bölgesindeki yağ hücrelerinin Hacmini büyütürken, erkeklerde küçültür. Son olarak, erkeklerin derisi kadınlarınkinden hafifçe daha kalındır, böylece pütür oluşması daha zorlaşır.

Peki, selülitten nasıl kurtulunur? Selülitten korunmanın en etkili yolu, beslenmeye ve düzenli egzersiz yapmaya özen göstermek. Özellikle kalça egzersizi, selülitten kurtulmak için faydalı olacaktır. Beslenme konusunda ise, selüoit uzmanları, bolca taze meyve, sebze ve Tahıl içeren, kafeini, asitli ve Alkollü içecekleri kesen diyetler öneriyor. Lif ve karbonhidrat bakımından zengin, az yağ içeren diyetler yapmak çok önemli; çünkü vücudumuzun yağdan fakir, liften zengin gıdaları parçalayıp kullanması, işlenmiş fast-food yiyeceklere oranla çok daha kolay.

ANTİ-SELÜLİT BESLENME PLANI
Sabah: Greyfurt
Suyunun yağ parçalama özelliği bulunuyor. Sabah ilk iş olarak bir bardak greyfurt Suyu içerseniz, bir önceki gece depolanan yağlar üzerinde hemen çalışmaya başlar. Hemen arkasından bir bardak ılık Su içmelisiniz. Bol miktarda, tercihen Günde 2 Litre su, lenf drenaj sistemini temizler ve dolaşımı sınırlayıp selülit yapılanmasına yol açan toksinlerin oluşumunu durdurur.

Bir kase dolusu müsli ve süt ise, içeriğindeki kuru üzüm, elma, ayçiçeği çekirdeği ve Yulaf ile günlük lif ihtiyacınızı büyük oranda karşılar. Düşük-yağ diyetinin metabolizmanızı hafifçe yavaşlatma eğilimi vardır. Bol miktarda lifli besin tüketilmesi, olası bir kabızlığı engeller. Bol miktarda su içilmesi ise bağırsakların rahatça çalışmasını sağlar.

Öğle: Öğle yemeğiniz, yağsız et veya vejetaryen mönü yanında mutlaka karbonhidratlardan oluşmalıdır. kilo vermekiçin karbonhidratları kesmek gerektiği düşüncesi yanlıştır. Enerji ihtiyacımızı karşılamak için karbonhidrat tüketmeliyiz. Üstelik yağın tersine, karbonhidrat egzersiz yaparak kolayca yakılır. Önemli olan, tükettiğimiz karbonhidrat yelpazesini olabildiğince geniş tutmaktır. Eğer tek tipe bağlanıp kalırsanız, vücudunuz onu parçalarken giderek daha çok zorlanır. Patates, pirinç, makarna, Mercimek ve Ekmek önemli kaynaklardır.

Öğle yemeğinde, içine az yağlı ton balığı, mısır, yağsız peynir veya haşlanmış fasulye koyduracağınız bir kumpir ya da mayonezsiz tavuklu veya balıklı bir sandviç yiyebilirsiniz.

Öğleden sonra: Kuru meyve yiyebilirsiniz. Tatlı ihtiyacınızı, kayısı veya vişne kurusu gibi seçeneklerle giderebilirsiniz.

Akşam: Biber, Domates ve salatalıkla karışık Pirinç veya kuskus salatası deneyin ya da haşlanmış patates ve yağsız peynir, o da olmazsa yağsız yoğurt ve yanında soğuk patates salatasını tercih edin.

Etinizi her zaman haşlanmış, ızgara veya fırında pişmiş yiyin. Derisi alınmış tavuk göğüs eti ve balık, en çok yediğiniz etler olsun. Özellikle balıkta, düşük-yağ diyetini desteklemek için ihtiyacınız olan yağlar bulunur. Eğer kırmızı etten vazgeçemiyorsanız, yanında sadece yeşil sebzelerle sade olarak ızgara edilmiş bir parça biftek öneririz. Kırmızı et ile en büyük problemimiz, genetik olarak onu tamamen sindirecek şekilde dizayn edilmemiş olmamızdan kaynaklanıyor. Bu iş için bağırsaklarımız çok uzun. Eğer etin yanında patates gibi bir karbonhidrat yerine yeşil sebzeler tüketirsek, vücudumuz tarafından daha kolay sindirilir. Unutmayın; uzmanlar, kırmızı etin en fazla on günde bir yenilmesini tavsiye ediyor.
iha 

    bayan

Doğum Kontrolünde Doğru seçim

Günümüzde gerek cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesi, gerekse istenmeyen gebeliklerin önüne geçilmesi bakımından, kişinin yaşam tarzına en uygun doğum kontrol yönteminin seçimi büyük önem taşıyor.

Memorial Hastanesi kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nden Opr. Dr. Altuğ Semiz, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, cimsel ilişkilerde Sağlık ve gebelik açısından doğum kontrolünün önemli yer tuttuğunu belirterek, doğum kontrolünde en doğru yaklaşımın, kişinin hayat tarzına en uygun yöntemi seçmesi olduğunu bildirdi.

Opr. Dr. Semiz, başlıca doğum kontrol yöntemlerini belirterek, bu yöntemler hakkında bilgi verdi.

Prezervatif: Opr. Dr. Semiz, klasik doğum kontrol yöntemleri arasında kondomun (prezervatif), cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı da koruyucu olması avantajından dolayı, özellikle çok partnerli kişilerce tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

Spiral: Rahim içi araçların (spiral), kadınlara uzman doktorlar tarafından uygulanan, belli aralıklarla kontrolü zaruri olan doğum kontrol araçları olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Altuğ Semiz, uzun süre kullanım ve ilişki öncesi uygulama ihtiyacının ortadan kalkması gibi avantajları yanında jinekolojik iltihabi hastalıklara eğilimi arttırması, uygulama sırasında uzman olmayan kişilerce yapılan yanlışlarla sorunlar yaşanması gibi riskleri bulunduğuna dikkat çekti.

Kadın Prezervatifleri: Opr. Dr. Semiz, doğum kontrol yöntemleri arasında kadın prezervatiflerinin (femidom), özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma görevini kendi üzerine almak isteyen bayanların tercihi olduğunu ve kadın doğum uzmanının vereceği kısa bir eğitim ile kolaylıkla uygulanabileceğini kaydetti.

Doğum Kontrol Hapları: Özellikle doğum kontrol haplarının, modern çağın kadınlarında en çok tercih edilen doğum kontrol yöntemlerinden birisi olduğunu ifade eden Opr. Dr. Altuğ Semiz, "Özellikle genç bayanlarda, yoğun stres altında çalışan iş kadınlarında görülebilen adet düzensizliklerinde tercih edilerek, hem bu problem çözümlenmiş, hem de aktif yaşayan kadınların doğum kontrolünde ideal olan korunması sağlanmış oluyor" dedi.

Opr. Dr. Altuğ Semiz, doğum kontrol hapları kullanımının, içerdikleri Hormon miktarları yüzünden düzenli kontrollerle kullanılması gerektiğini belirterek, "İlaç kullanımı öncesi, rahim ağzı ve yumurtalıklar kontrolden geçirilmeli ve ilaç kullanımı sırasında düzenli olarak bu kontroller tekrar edilmelidir" diye konuştu.

Ertesi Gün Hapları: 'Ertesi gün hapları' olarak bilinen acil doğum kontrol yöntemlerinin, güvenilirliği diğer yöntemlere göre daha zayıf olan, ancak önceden doğum kontrolü sağlanmamış, gebelik riski oluşmuş durumlarda tercih edilen yöntem olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Semiz, "Korunmadan ilişki sonrası gebelik oluşmasını engellemek için bu haplar dışında başka bir takım yöntemler de mevcut olup, cinsel yönden aktif bütün bireylerin bu yöntemler hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla bu konuda eğitim verebilecek merkezlere danışması en doğru yaklaşım olur" önerisinde bulundu.
iha 

Genç ve Güzel Kalmak için neler Yapılabilir

Gençlik ve güzellik denince kadınlar için akan Sular duruyor. Bu uğurda Ameliyat dahil her yöntem deneniyor. Şimdilerde ise kremler, bitkisel çözümler, Plastik cerrahi ve yardımcı yöntemler bir kenara bırakıldı! Gençleşmenin son moda yöntemi yüz yogası oldu. Filipin asıllı Lourdes Julian Doplito Çabuk, verdiği yoga dersleri gençleşmek isteyen kadınlar tarafından keşfedildi.

Kadınlara gençlik ve güzellik yogası kursları veren Lourdes Çabuk, dört çocuk ve dört torun sahibi 57 yaşında genç bir kadın! Genç diyorum çünkü; Madam Lourdes kendisinden ders almaya gelen 30 ve 40'lı yaşlardaki öğrencilerinden çok daha duru bir tene, çok daha az kırışığa ve oldukça fit bir vücuda sahip.

Amerika'da başladığı güzellik yogası derslerini İstanbul'a taşıyan Filipin asıllı Lourdes Çabuk, annesi ve anneannesinden gözlemlediği güzellik uygulamalarını da deneyimleyerek ilginç teknikler geliştirmiş. Yoga hocası olan eşi Adnan Çabuk'la birlikte açtığı Shiddashram Yoga Merkezi'nde yaklaşık altı yıldır kurslar veren Madam Lourdes'in sırlarını öğrenmek üzere Nişantaşı'ndaki merkezin kapısını çaldık. Dekorasyonun verdiği mistik hava, müzik ve Bitki çayıyıyla bütünleşince bir huzur ortamında buluyoruz kendimizi. Madam Lourdes, katılımcılara çeşitli sorular soruyor ve kursun gerçekleşmesi beklenen etkisini somut olarak görmek üzere yüzlerinin fotoğrafını çekiyor. Kiminin yanaklarındaki sarkmalar canını sıkıyor, kiminin alnındaki kırışıklıklar, kimininse giderek büyüyen gıdısı.

Yaşlanmanın ilk sinyallerini almış ve bunun önlemlerini almak isteyen, özellikle 30-40 yaşlarındaki çalışan kadınların rağbet ettiği kurs, haftada iki Saatlik derslerle 1 Ay sürüyor. Program metabolizmanın yavaşladığı menopoz dönemindeki kadınlar için de etkili bir anti aging çalışması aynı zamanda. Sadece yüz egzersizleriyle sınırlı kalmayan dersler, hem teorik hem pratik yoga çalışmalarıyla beraber ilerliyor. Çabuk'un öğrencileri arasında Defne Samyeli, İpek Tenolcay ve İpek Tuzcuoğlu gibi ünlü isimler de var.

Gelelim Madam Lourdes'in cömertce paylaştığı gençlik ve güzellik sırlarına. Şu beş Maddeye dikkat ederseniz; 10 yaş gençleşmeyi sağlama aldınız bilin; "Doğru beslenme, doğru düşünce, doğru rahatlama, doğru nefes ve doğru egzersiz". "Herkesin bir enerji bedeni, yani aurası var. Eğer bu auranın herhangi bir yerinde boşluk oluşursa, o bölgedeki organlar kolay hastalanabilir. Bizim yaptığımız yoga egzersizlerinde önce aurayı temizliyoruz" diyor Madam Lourdes. Katılımcıların beslenme alışkanlıklarını öğreniyor, kimininkini de yüzüne bakarak şıp diye söyleyebiliyor: "Çok fazla peynir yiyorsun değil mi?" Peynirin içinde yapışkan bir madde bulunduğunu, bunun da yanaklarda sarkma yaptığını biliyor muydunuz?

Biz, her yüze ve her yüz kasına ayrı hareket öneren Lourdes hocayla, beş Altın kuraldan biri olan doğru beslenme üzerine konuştuk.

Yaşınızı öğrenen herkes eminim aynı şaşkınlığı yaşıyordur, nasıl bu kadar genç kalabildiniz? Bunda Filipin asıllı olmanızın bir etkisi olabilir mi?

Bu soruyla çok karşılaşıyorum. Önce şunu söyleyeyim. Uzakdoğulular neden daha genç görünür ve ciltleri güzel olur? Bu öncelikli olarak beslenmeyle ilgili tabii ki. Biz daha fazla balık, mahsulü yiyoruz ama daha az ekmek, daha az peynir ve şeker tüketiyoruz. yemekleri fazla pişirmiyoruz. Şeker, kek, pasta sevmiyoruz. Tatlı yerine ekşiyi tercih ediyoruz. Mesela ben greyfurta bayılırım. Üstüne biraz Tuz serper, sirkeye batırıp yerim. Bizim ülkemizde insanların yüzde sekseninin dişleri sağlamdır. Benim babam 90 yaşında ve dişleri tamamen kendisinin. Çünkü tatlıyı sevmiyor. Kanser de biliyorsunuz şekerden besleniyor.

genetik faktörlerin etkisi var mı?
Benim için genetik faktör yaşlanma nedenleri arasında en sonda gelir. Örneğin benim kızkardeşim benden dört yaş küçük ama benden yaşlı gösteriyor. Vücudu esnek değil, daha fazla kırışığı var. Daha
stresli ve yanlış beslenen insanlar daha çabuk yaşlanır.

Vücudun ne tür beslenmeye ihtiyacı olduğunu nasıl bilebiliriz?
Herkesin ihtiyacı olan şey farklı. Bir kan tahlili yaptırmak iyi olur. Vücudun neye ihtiyacı olduğunu görebilir ve fazlalıkları atabilirsiniz. Vücutta çok fazla fosfor varsa balık yemek
Alerji yapabilir mesela. Potasyumunuz çok ise muz size göre değildir. İnsanlar genellikle içinde her şey olan vitamin tabletleri alıyorlar. Ama bakalım bizim ihtiyacımız var mı hepsine? Vücut fazlalıkları atmak için çok uğraşıyor daha sonra. Böbrekler ve karaciğer yoruluyor.

Kadın ve erkeğin ihtiyaçları da değişiyor değil mi?
Evet. Kadınlar
Hormonlardan dolayı daha fazla sebze tüketmeli. Sebzelerdeki doğal östrojen kadınlara iyi geliyor. Erkekler daha fazla et yemek istiyor, testosteron hormonundan dolayı. Daha çok demire ihtiyaçları var. Biz daha yumuşak bir beslenme tarzı seçmeliyiz.

Kadınlar genç kalmak için nelere dikkat etmeliler?
En önemli, en güzel antioksidan sudur.
Sudaki Oksijen kanı, hücreleri besler. Bol Su içen bazı kadınlara bakın, ciltlerinde yine de kuruluk vardır. TDS denilen, sudaki toplam çözünmüş maddeler, yani Suda olan fazla mineral, metal, tuz ve kimyasallar nedeniyle içtiğimiz sudaki oksijen bir türlü hücrelere gitmez. Musluk suyunda ölçtük aşağı yukarı 200 madde var. O Suyu içtiğimizde o maddeleri de torba gibi taşıyoruz. O maddelerden dolayı oksijen giremiyor hücrelere. Biz o minarelleri yemekten, sebze-meyveden alıyoruz zaten. Su, Oksijenin vücudumuza taşınması için bir araç. İçtiğimiz su maalesef o kadar çok diğer maddelerle dolu ki ne hücrelerimize oksijen taşıyabiliyor, ne de vücuttaki toksinleri atabiliyor. TDS miktarı 50'den fazla olmamalı. Biz eve filtre takdırdık. Musluktan akan suda şimdi sadece 12 TDS var. Tabii oksijenin diğer kaynağı doğru nefes. Doğru nefesle sadece oksijen almıyoruz aynı zamanda hayattan da daha çok haz alıyoruz. Prana yoksa hayat da yok.

Ve tabii ki doğru beslenme.
Evet. Doğru beslenme
ile ilgili birkaç genel kuralı saymak gerekirse; Protein ve karbonhidratı beraber hiç tüketmemek lazım. Ben derse katılanlara bir çizelge veriyorum, ne ile neyi beraber tüketmemek lazım diye. Bu çok önemli. Böylece Sağlıksız şeyler de yesek zararı azaltabiliriz. Örneğin eti çok seviyorsak sık ve fazla tüketmemek kaydıyla yiyebiliriz ama mutlaka yanında salata yemeliyiz. Bizim yoga merkezinde beslenme ile ilgili fanatik bir yaklaşımımız yok. Uzun zamandır görmediğiniz bir akrabanızı ziyarete gittiniz, size bir sürü yemek yapmış. Ben bunları yiyemem diye onu reddetip kırmak olmaz. Ölçülü ve dengeli olmaya çalışmak en güzeli. Her şeyi yasaklamak olmuyor ve insan doğası buna alışamıyor. Haftanın beş Günü sağlıklı beslenelim, ama strese de girmeyelim. Hafta sonu serbest Gün olsun. Bir de her insan farklı. İyi niyetli olmak lazım ne yersek yiyelim, iyi bir enerjiyle, sevgiyle yiyelim. Süt ürünlerine dikkatli yaklaşmak lazım. Peyniri ve sütü mutlaka azaltmak lazım. İçlerinde yapışkan bir madde var. Araştırma yaparsanız bunu görebilirsiniz. İlla peynir yemek istiyorsak lor peynirini tercih edelim. yoğurt ve ayran sütten çok daha faydalı. Ekmeği azaltalım. İnsan kendi dışkısına bakarak nasıl beslendiğini görebilir. kabızlık vücudun ne kadar susuz kaldığının, sindirimi zor besinler tükettiğinin bir göstergesidir. Sindirim yolunun tıkanması mutfak lavabosunun tıkanması gibidir. Sağlıklı bir beslenmeden söz edilemez.

Peki bu dört hafta sonra kadınlar ne gibi bir değişiklik görecekler kendilerinde?
Çok memnun olan öğrencilerim var. Arkadaşları "Estetik mi yaptırdın" diye soruyormuş. Bunu duyunca çok mutlu oluyorum. Ciltleri pırıl pırıl, aydınlık oluyor. Temiz beslendiklerini yüzlerinden anlayabiliyorsunuz. Toksinsiz yiyecekler yediğinizde bütün hücreleriniz iyi beslenir ve mecburen genç kalırsınız.

Bize biraz günlük beslenme tüyoları verir misiniz?
Sabahları meyve yemek için en ideal zamandır. Karnınız açken vücut meyvedeki bütün besini emer. Hem de
Güne taze bir başlangıç yapmış olursunuz. Öğle vakti protein alma vaktidir. Çünkü protein sindirimi zaman alan, ortalama 4 Saat süren bir maddedir (Karbonhidrat ise 2 saat). Onun yanında salata ya da sebze olsun ama karbonhidrat yok. Çünkü bütün bu maddeler için midede farklı Enzimler var. Hepsini karıştırırsak midede Asit yapar. Yediğimizin faydasını göremediğimiz gibi, kısa sürede tekrar acıkırız. Hazımsızlık ve rahatsızlık da cabası. Meyveyi akşam yemeğinden sonra yeme alışkanlığını bırakmak gerekir. Hem şekeriniz yükselir hem de hazmı zor olur, mineralleri tam alamazsınız. Bir de aynı Aileden meyveleri beraber tüketin. Mesela elma ile armutu, portakal ve greyfurtu birlikte yiyebilirsiniz.

Lourdes Çabuk kimdir?
Filipinler'de San Thomas Üniversitesi Tıbbi Teknoloji Bilimi'nde eğitimini tamamlayan Lourdes Julian Doplito Çabuk, çiçekçilik ve moda üzerine çalışırken yoga ile tanışıyor ve kristal taş şifacılığı çalışmalarına katılıyor. Daha sonra Amerika'ya taşınan Çabuk, New York ve Florida'da Hatha Yoga, Kundalini Yoga ve Kriya Yoga eğitimleri alıyor. İlk evliliğinden 4 çocuk ve 4 torun sahibi olan Çabuk, güzellik yogasını ilk kez dördüncü çocuğunu doğurduktan sonra keşfediyor. Doğum sırasında kilo
alan Çabuk, hem kilo vermekhem de yüzünü toparlamak amaçlı hareketler yapmaya başlıyor. İkinci evliliğini yoga hocası Adnan Çabuk'la yapan Madam Lourdes, bir ev de İstanbul'da açıyor. Ve Amerika'dan sonra gençlik ve güzellik yogasını Türkiye'de de öğretmeye başlıyor.

Neden yüz yogası?
Türkiye'deki kadınların ciltleri çok güzel. Burada kadınlar ayrıca daha hassas ve duygusal. Stresten çabuk etkilenme oranları yüksek.
sigara, doğru nefes alınmaması, yanlış beslenme ve Negatif düşünce özellikle 30 yaşından sonra kırışıklıkların başlamasına neden oluyor. Yüz bölgesi, vücudun en az çalıştırdığımız bölgesi. Belli bir yaştan sonra adaleler tembelleştiği için sarkmalar başlıyor. Yanlış nefesle yüzdeki hücrelere oksijen gitmiyor. Doğru duruş da çok önemli. Bu nedenle bir bütün içinde çalışma yapmak gerekiyor. Bedene önce düşüncelerle hükmediyorsunuz. Sabah kalkar kalkmaz yapacağınız bedensel hareketlerle, duştan sonra 15 Dakika aynanın karşısında sorunlu bölgeleri hareketlendirmeyle ve beslenmenize dikkat ederek olduğunuzdan 10 yaş bile genç görünebilirsiniz.

Gençlik ve güzelliğin 5 Altın prensibi
1- Doğru rahatlama
2- Doğru nefes
3- Doğru beslenme
4- Doğru egzersiz
5-
Pozitif düşünce

Detoks çayı
Lourdes Çabuk'un tavsiye ettiği bu detoks çayını arınma amaçlı olarak
Ayda 1 ya da 2 kere içebilirsiniz.

2 bardak suyu kaynatın. Kaynamış Suyun içine bir tutam kiraz sapı, bir tatlı kaşığı Kereviz yaprağı, bir demet taze maydanoz, bir tutam enginar yaprağı ve 4-5 tane avokado yaprağı koyun. Malzemeleri ekledikten sonra en fazla iki dakika daha kaynatın. Ateşten aldıktan sonra demlenmesini bekleyin. Yatmadan önce bir bardak suyu için, ertesi sabah da kalkınca kalan bir bardak suyu için 
k.diyadinnet



         

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol